Yumuşak iniş senaryosu yılın ilk yarısında etkisini gösterdi. Mobilya ve otomotiv “donma” noktasında. İnşaat ve bankacılıkta ‘soğuma* var. Gıda ve hazır giyim ise hala ‘ılık’. Yılın ikinci yarısında da ramazanın olumsuz etkisi bekleniyor…
Ekonomiyi soğutmak isteyen ekonomi yönetiminin kısmen de olsa başarılı olduğu görülüyor. “Yumuşak iniş” senaryosu doğrultusunda iç piyasanın lokomotifi olan birçok sektör yılın ilk yarısında umduğunu bulamadı. Mobilya, otomotiv gibi sektörler önemli ölçüde daraldı. İnşaat, gıda ve hazır giyimse yerinde saydı… Reci sektör yılın ikinci yarısından da çok ümitli değil. Özellikle ramazanın yaz ortasına denk gelmesinin mobilya, dcmirçelik gibi birçok sektörde satışları azaltması bekleniyor.
Geçen yılı yüzde 10 büyümeyle kapatan mobilya sektöründe bu yılın ilk yarısı parlak geçmedi. Adeta yerinde saydı, îç piyasa büyüklüğü 9 milyar TL’yi bulan sektörün bu yılı 201 l’le aynı seviyelerde kapatması bekleniyor. TOBB Mobilya Sektör Meclisi Başkanı ve Doğtaş Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan. “İç pazarda büyüme yok. Birçok firma ilk yarıyı geçen yılın aynı dönemine göre aynı seviyede geçirdi. Sektörde ciddi bir durgunluk var” diyor. Doğan, sektöründeki durgunluğun nedenini tüketicilerin kredi kartlarının limitlerinin dolmasına bağlıyor. İnsanların geçmiş dönemlerde ev ve otomobil alarak limitlerini tükettiklerini düşünen Doğan’a göre, mobilya sektöründe mevsimsel kaymalar yaşanıyor. Ramazan ayının gittikçe öne gelmesi nedeniyle sektörün en çok satış yaptığı dönemin durgunlaştığına dikkat çeken Doğan, şu değerlendirmeyi yapıyor: .’Yılın ikinci yarısından da çok umutlu değilim. İki bayram arası pek düğün olmuyor. Bu da temmuz-ağustos-eylül döneminin parlak geçmeyeceği anlamına geliyor. Ancak biz Doğtaş özelinde sektör ortalamalarına göre iyi durumdayız. 40’ıncı yılımızı kutluyoruz. Yılın geneli için yüzde 40 büyüme hedefi koyduk. İlk beş ayda yüzde 35 büyüme sağladık. Ama bizde de büyüme reel olarak yüzde 20 civarında kaldı. Büyümenin diğer bölümü yeni açılan lokasyonlardan geldi.”
Ekonomideki soğumadan inşaat sektörü de önemli bir pay aldı. Konut satışları adeta yerinde saydı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun araştırmasına göre, 2012’nin ilk çeyreğinde konut satışları bir önceki çeyreğe göre yüzde 19.16 azaldı. Geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 5.51 arttı. Ancak özellikle istanbul’da yüksek gelir grubuna hitap eden konutlardaki stoklar sıkıntı olmaya devam ediyor. Nitekim satışlardaki duraklama konut kredilerinde de net olarak kendini gösteriyor. BBDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) verileri, bu yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre konut kredisi kullananların sayısının yüzde 51 azaldığını ortaya koyuyor. Ancak sektör temsilcileri yılın yansından daha umutlu. Kentsel dönüşüm, mütekabiliyet ve 2B yasalarının sektör açısından yeni bir motivasyon sağlayacağına inanılıyor. Nitekim sektörde hareketlenmenin başladığına dikkat çekiyor. Mütekabiliyet yasasının çıkmasıyla birlikte lüks konutlara yabancı talebinin arttığını vurgulayan Denizoğlu. sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bankalar yılın ilk yansında taahhüt ve kat karşılığı projelere verdiği kredilerin faiz marjlarında çok katıydı. Yüzde 1.15’lerde tutuyorlardı. Şimdi peşimize daha çok düştüklerini görüyoruz. Faizleri proje bazında yüzde 1 ‘e çektiler. Bizim konut yaptığımız Bağdat Caddesi, Ataşehiı gibi bölgelerdeki satışlarda krizde bile sıkıntı yoktu. Ancak Pendik, Kartal, Beylikdüzü bölgelerinde sıkıntı olduğu biliniyordu. Yılın ikinci yarısında bunun aşılmasını bekliyoruz. Mütekabiliyetin çıkmasıyla konutlarımıza yabancılardan da talep arttı.”