Doğtaş’ın sahibi Doğanlar Holding, Türkiye’nin en eski mobilya markası Kelebek’i uçuşa geçirdi. Patron Davut Doğan, “Kelebek tozlanmıştı, tozunu alıp cilaladık. Hedefimiz 5 yılda 350 mağaza” dedi oğtaş’m sahibi Doğan Ailesi 2 yıl önce bünyesine kat[ tığı Kelebek markasıyla hızlı bir ivme yakaladı. “Eskiden bizim gibi kenar mahallelerde oturanlar için evine Kelebek Mobilya almak bile büyük bir hayaldi” diyen Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, son yıllarda tozlanan bu markayı cilalayıp yeniden uçurduklarmı söyledi. “Hedefimiz Türkiye’nin mobilya devi olmak” diyen Doğan, bu amaçlarına ulaşmak için yurtdışında da marka almak istediklerini söyledi. Bu konuda yabancı firmalardan teklif aldıkları bilgisini veren Doğan’la Kelebek’in büyüme planı ve hedeflerini konuştuk…
2012’de aldığınız Kelebek, kısa sürede hızlı bir mağazalaşma sürecine girdi. 2 yılda ne değişti bu markada?
Eskiden Kelebek’ten bayilik almanın hayalini kuruyorduk. 2 yıl önce satın almak nasip oldu. Son 5 yıldır markaya yatırım yapılmadığı için tozlanmıştı. Biz de alıp cilalamak istedik. Bize geçtiğinde 25 tane mağazası vardı, şu anda mobilya tarafında yaklaşık 80 mağazaya ulaştık. Mutfakta da çok iddialıyız. 5 yılda 250 mobilya, 100 mutfak mağazası açarak toplam sayıyı 350’ye çıkaracağız.
Neler yapanız? Tozunu almak için?
Mağaza konseptini değiştirdik. Marka Enka’nın bünyesindeyken Domus Akademi’den destek almış, sonra ara vermiş. Biz o tasarımcıları bulduk ve tekrar birlikte çalışmaya başladık. Yaptıkları yeni tasarımlarla ödül aldık. Bu da yaptığımız işin doğru olduğunu gösteriyor. Babadan kalma yöntemlerle bu iş olmuyor. Dünya markası olmak istiyorsanız bunları yapmak zorundasınız.
Çarkıfelek lehimize döndü, işlerimiz açıldı. Elde ettikleri başarıyı değerlendiren Doğan, “Belki klasik olacak ama gerçekten çok çalıştık. Kardeşlerim kahvecilik yaptı, simit sattı. Annem bahçeden topladığı ürünleri pazara gönderdi. Babam da bize sorumluk verdi ve çok güvendi. Bunun başarımızda etkisi olduğunu düşünüyorum” diye konuşuyor. Doğan, “Genç odamız Türkiye’de moda oldu. Çarkıfelek Programı’na sponsor olduk. O bizi asıl marka yapan şeydi. Peynir ekmek gibi genç odası sattık. İhtiyaç varmış bu ürünlere. Yani bir anlamda çarkıfelek bizden yana döndü” diyor.
Yaptığınız iş satışlara nasıl yansıdı?
Bu yıl Kelebek’te hedefimiz yüzde 80 büyümekti. Bu 65’ler seviyelerinde gerçekleşecek. Aldığımızda yaklaşık 40 milyon lira cirosu vardı, bu yıl 100 milyonla kapatacağız. Bundan sonra da en az yüzde 30’lük büyümelerle devam etmek isteriz. Yaptıklarınız karşılığını buluyor bir şekilde. Toplu konut işlerinde de hayli iddialıyız. Ciddi bir bayilik talepleri alıyoruz. Anadolu’nun her yerinde yaygınlaşmak istiyoruz. Yılsonunda toplam 160 noktada olacağız.
Ne kadar yatırım yaptınız tüm bunlar için?
Tesis ve makine için 10 milyon, pazara da 20 milyon liralık yatırım yaptık. Yatırımların ardından 150 kişi daha alarak personel sayısını 400’e çıkardık.
Yurtdışında marka almayı düşünmüyor musunuz?
Son iki yıldır bizi de ciddi manada teklifler gelmeye başladı. 3 markası olan bir İngiliz firmasıyla uzun süre görüştük. İtalyanlardan da teklif aldık. Ancak anlaşma sağlayamadık. Bu konuda niyetimiz ve görüşmelerimiz sürüyor. Çünkü biz mobilya sektöründe lider olmak istiyoruz. Lider olmak için de tek rakibimiz Boydak Grubu. Bunun içinde büyümeyi sağlamak için 3’üncü bir markaya ihtiyacımız olduğunu görüyoruz.
Köy köy dolaşıp çekyat sattık
42 yıllık bir geçmişi olan Doğtaş, Davut Doğan’ın Biga’da kahvecilik yapan babası Ali Doğan tarafından 35 metrekarelik bir dükkânda kurulmuş. 0 tarihlerde kendisinin Bandırma Limanı’nda memur olarak çalıştığını söyleyen Doğan, “İlerleyen yıllarda kardeşlerim bir dükkân daha açtı. Ben de onlara ‘kampanya yapın’ diyordum. Günde 1 paket sigara fiyatına çekyat kampanyası yaptık ve ürün yetiştiremedik. 0 kırılma noktamız oldu. Ben istifa edip ışın başına geçtim. Tedarikçimiz ürün yetiştiremediği için 2’nci el makinelerle üretime başladık. Günde 4-5 kanepe üretip satıyorduk. Satılmayanları köylere götürüyorduk. Köy köy dolaşıp satış yaptık. Sonra çevremizdeki il ve ilçelerde mağaza açtık. 6 kardeş olduğumuz için işimiz kolay oldu. Başka firmalar bizden bayilik istedi. 1994-te İstanbul Avcılar’da açtığımız mağaza dönüm noktamız oldu. Gazeteye ilan verdik. Telefonlarımız kilitlendi. Sonra yurtdışına açıldık” dedi.
Hedef pazarlarınız neresi?
Rusya bizim için en önemli pazar konumunda. Amerika ile de ilgileniyoruz. Rusya’da mafya nedeniyle 96’da kötü bir tecrübe yaşadık. Dersimizi aldık. Ancak şimdi pazar oturdu ve cazip hale geldi. Ukrayna ile ilgili planlarımız vardı, ülke karıştı. Komşularımızdaki sorunlar bizi olumsuz etkiliyor ama umutsuz değiliz.