Kolay gelir, kolay gidersin ..
Londra’ da , metroda kara kara düşünürken, arkadaşın yanına gelen İngiliz bayan bu sözü söylüyor.
” Kolay gelir, kolay gidersin ”
Yani kafana bi şey takma demek istiyor. Yasam felsefeleri ne kadar farklı..
İngiliz , Avrupalı , ya da Amerikalı ne güzel yapıyor. Kendisi için yaşıyor.
Hayatları düzenli, is zamanı iş.. Eğlence zamanı eğlence..
Hafta içi çoğunluk isinde gücünde… Erken yatar erken kalkar.. Hafta sonu oldu mu , sabaha kadar eğlence..
Dedikodu yok.
Onun isi ne olmuş ? Bunun isi ne olmuş.? Kim batmış? Kim çıkmış ?
Kim kime kaçmış ? Kim kime borç takmış ?
Çek ödeme derdi yok. Parasını tahsil edememe derdi yok.
Secimler ne olmuş? Hangi liste kazanmış. ?
Bizim, Hayatımız stres. !
Adamlarda Dedikodu yok..
Biz de bir is yaparsın.. Onun keyfini bile süremezsin.
STK seçimlerinde herkes birbirinin kuyusunu kazmaya çalışır.
Biz buna ” adam yeme ” deriz.
Adam yeme konusunda uzmanlar vardır. Kafası yemekten başka yere çalışmayınca adam yerler. !
Biga spor ilk seçimlerinde tek başkan adayı olarak secime girdim. Seçildim. Kazandım. Ama başkan olamadım. Nasıl mi ? Bu isin uzmanları var, onlara soracaksın.
İkinci kez aday olunca kazandım, çünkü artik tecrübe sahibiydim.
Ticaret Odası Başkanlığına ilk adaylığımda kazanamadım. Neden ?Dedikodu çıkardılar. Söylediğim bir sözü ” Dogtas’ ta ki başarımı Ticaret Odasında pekiştirmek istiyorum ” dedim. Peskes mi anladılar ? Ne anladılarsa, yüzlerce kişi tarafından meclise seçildim. Meclisteki 16 kişiye yenildim.
İkinci kez aday oldum. Çok büyük katilim ve çoğunlukla secim kazandım. Biga Ticaret Sanayi Odasının tarihinde en uzun donem başkanlık yaptım.
O donemde meclisteki arkadaşlarımla beraber çok çalıştık. Çok isler yaptık.
İlk kez Biga Sanayi ve Ticaret fuarını düzenledik.
Ticaret Sanayi Odasında issizlik ofisi oluşturduk. İssizleri tespit edip, işverenle buluşturduk.
İlk kez yurt dışı gezileri düzenledik. Her yıl yurtdışı gezi ve fuarlara katildik.
İlk kez yurt içi fuarlara üyelerimizi götürdük.
65 kişilik ortak şirket kurup,atıl durumda olan kırkgeçit tesislerini Biga ekonomisine kazandırdık.
Dolarla ve yüksek fiyatla satılan organize sanayi arsalarının fiyatlarını aşağıya çekip TL ye dönüştürüp satışlarını hızlandırdık.
Komite toplantılarını düzenli yaparak, esnafın tüccarın sorunlarını dinledik.
Her yıl düzenli olarak ödül törenleri düzenledik. Bakan düzeyinde katılımlar sağladık.
TOBB Başkanı ile Biga da konferans düzenledik.
Odamıza bir kat çıkarak, hem organize sanayiyi odamız içinde ofis oluşturduk. Hem de ofisi olmayan BİSİAD’ a ofis tahsisi yaptık.
Üyelerimize lokal oluşturduk.
Kriz döneminde ” dolara hayır ” kampanyamız ile ulusal bazda ses getirdik.
Esnafımızla , satışları arttırmak için kampanyalar düzenledik.
Odalar birliğinde söz sahibi olarak, kürsüden sesimizi duyurduk.
Meclis toplantılarımıza Valimizin, milletvekillerimizin katılmasını sağlayarak, odamızın ve üyelerimizin sesini dile getirdik.
Hiç bir is yapmazsan, çok eleştiri almazsın. Çünkü eleştirebilecekleri bir konun olmaz.
Çok is yaparsan ve çok proje üretirsen tabii ki hata yapma oranında artar ve çok eleştiri alırsın.
Bu tur kişilerin toplumda yeri az olsa da, abartıyı çok sevdiklerinden küçük suda fırtına kopartmaya bayılırlar.
Birde abartmayı severiz.
Türkiye de her 7 kişiden birinin başkan olduğu söylenir.
Kimi dernek başkanı, kimi oda başkanı, Kimi kulüp başkanı, kimi öğrenci başkanı, belediye başkanı, parti başkanı, gurup başkanı, komisyon başkanı, apartman yöneticilerini de ekledin mi ? Al sana bir çok başkanlık.
Çevrenizdeki konuşmalara kulak misafiri olduğunuzda duyarsınız. O , ona başkanım der, diğeri de ona..
” Sayın Başkanım”
Hastalıktır bu… !
Yağcılık, dalkavukluk, dedikodu, arkadan konuşmalar olunca tabii ister istemez streste oluyor.
Easy come, easy go demediğimize göre ..
Ne yapacan ?Katlanacaksın ..
Mecburrrrr..